Bireysel İngiltere Vizesi Başvurusu-Acentesiz


Merhabalar,

İngiltere vizesi için acente kullanmak daima bir çözüm. Ancak zaten biyometrik foto ve parmak izi vermeye taaa Şişli’ye gideceğinizi göz önüne alırsak acenteye aracı ücreti vermemek pek ala cazip bir yol olabilir.

Benzer şekilde, ben acentesiz yapabilir miyim diyerek kolları sıvadım. Sonuç, vize işi başarıyla tamamlandı. Paylaşılmayan bilginin değeri yoktur diyerek, nasıl yapıldığını adım adım yazmak istedim.

Adımları yazmadan evvel, başvuru süreci için iyi seviyede İngilizceniz olması, başvuru formunu doldurmanıza ve diğer bilgileri anlamanıza yardımcı olacaktır. Zira başvuruyu direkt “gov.uk” den yapıyoruz..

Anlatacağım adımlar, emekli öğretmen (memur) olan annem için ve davetiye mektubu ile aile ziyareti için yapıldı. Yani UK’de yaşayan abimin davetiyesi ile anneme Turist Vizesi aldık. Gelelim adımlara:

1.Adım: gov.uk adresinden vize tipinizi seçerek yaklaşık 2 saatinizi alacak vize başvuru formunu dolduruyorsunuz.

Bu aşamada, başvuru yaptığınız kişinin pasaport ve TC kimlik bilgileri, e-devlet şifresi, davet eden kişinin açık adres bilgileri, oturma izni ve pasaport bilgileri ve tabi ki vize bedelini ödeyebileceğiniz kredi kartınız yanınızda bulunmalıdır. Bu arada ne kadarlık vize alacağınıza da karar vermelisiniz (6 ay-2 yıl-5 yıl-10 yıl şeklinde baremler var). Talep edeceğiniz vize süresine göre vize ücreti ödeceyeceksiniz. Detaylara gov.uk’den ulaşabilirsiniz.

Başvuruda neler soruluyor derseniz, başvuracak kişinin kimlik ve ikamet bilgilerinden başlıyor, anne-baba bilgilerine, mesleğine, davet eden kişinin pasaport ve oturum bilgilerine, başvuru yapacak kişinin yıllık gelir bilgilerine, ek gelir detaylarına varana kadar aklınıza gelecek bir sürü bilgi soruluyor.

Önemli olan tüm bilgilere doğru yanıtları yazmanız. “Vay ben şunu biraz abartayım, gelirimi şöyle göstereyim” gibi bir riske girmeyin derim. Kaldı ki biz girmedik ve vizeyi aldık.

Bu uzun formda tüm sorulara net ve doğru cevaplar verdiğinizden emin olup, oturum kaydı da yaparak form sürecini sonlandırıyorsunuz (kaydediyorsunuz). (Bununla birlikte başvuru formunun bir pdf kaydını bilgisayarınıza kaydetmeniz fena olmayabilir – ne bilgi vermiştim diye düşünmek yerine bu forma dönüp bakarsınız.)

2.Adım: Formu kaydettikten sonra kayıt da yapmıştınız, bir mail gelmişti. Bu mail de cepte duruyor. Devam eden ekranda çıkan vize bedelini kredi kartınızdan ödeyip, ödendi dekontunun pdf kaydını alıyorsunuz- BU ÖDEME FORMUNUN PDF’i ÖNEMLİ.

Ve ödeme yaptığınıza dair bir mail daha aldınız. Bu da dursun.

Bir de bu arada checklist gelecek karşınıza. Bunun da mutlaka çıktısını alın. Sadece bu evrağın kendisini teslim alacaklar. Gerekli bilgileri doldurup imzalayın ve başvuru merkezine yanınızda götürün.

3.Adım: Ödemeden sonra TLScontact’a bir kayıt yapmalısınız. Kaydı yaptığınızda TSLcontact’tan kaydı yaptığınıza dair bir mail gelecek.

4.Adım: TLScontact’ın randevu sitesinden randevunuzu alacaksınız. Ücretsiz randevu alın, yok yere ücret ödemeyin. Biz pasaportu gidip almak istemediğimiz için 2023 Şubat ayında 260 TL pasaport geri gönderim ücreti ödedik. Bu kadar.

Bu adımı tamamladığınızda da randevu tarihinizi belirten bir mail daha gelmiş olacak.

5.Adım: Aşağıdaki evrakları hazırladığınızdan emin olduktan sonra artık sisteme evrakları yüklemeniz gerekli. Şayet yüklemezseniz, vize merkezine gittiğiniz gün 650 TL’cik karşılığında sizin için yüklerler..! Ki başvuru merkezindeki ukala arkadaşın 1 belgede olsa 1000 belge de olsa 650TL şeklindeki avam açıklaması ile sinirlenmeye de hazır olun.. Bir başka önemli kısım, maalesef hangi belgeleri yüklediğinizin dökümünü vermiyor site. Bu nedenle tek tek doğru belgeleri sakince yükleyin. Kaydet dedikten sonra dönüp düzeltme hakkınız yok. Bu nedenle tek seferde doğru belgeleri yükleyecek şekilde hazırlık yapın.

İlk gelen maillerden biri gov.uk’den oturum açma detayları mailiydi. Bu mailde

Use this link to sign in to your application yazısının altındaki linke tıkladığınızda sizi TLScontact sitesinde upload ekranına yönlendirecek. (bu link hangi maildeydi çok emin değilim ben de can havli ile vize merkezi randevusundan 1 gün evvel maillere tek tek bakıp bulmuştum ama gelen maillerden birinin içinde gizli! idi – yanlış maili referans verdiysem affola)

Başvuru sahibine ait belgeler:

  • 4C Emekli Maaş Bilgileri (e-devlet’ten alınacak)
  • Adli Sicil Kaydı -İngilizce (aslında ihtiyaç olan evraklarda yoktu ama ben e-devletten ingilizce olarak çıkardım ekledim fazla belge göz çıkarmaz diye 🙂 )
  • Başvuru sahibinin hesap bilgilerini gösterir banka evrakları- ıslak imzalı versiyon olmalı ve bankacının imza sirküleri mutlaka olmalı (banka hesabında yakın zamanda yatmamış min 20bin TL olması tercihmiş, ben böyle bir hesap iletmedim)
  • Başvuru sahibinin TC kimlik taraması
  • Başvuru sahibinin üzerine kayıtlı araç varsa ruhsat fotokopisi ve varsa taşınmazların tapu görüntüleri
  • Nüfus kayıt örneği (bu belgede davet eden kişi ile olan bağı gözlenebilmeli) (e-devlet)
  • Başvuru sahibinin pasaport görüntüsü
  • Başvuru sahibinin SGK tescil ve hizmet dökümü (e-devlet)
  • Vize masrafını ödediğinize dair belge

Davet eden kişiden gelecek belgeler:

  • Davetiye
  • Davet eden kişinin pasaport ve oturum belgesi görüntüleri
  • Son 4 aylık geri dönük hesap hareketleri (UK deki aktif kullandığı hesabı)
  • Varsa 4 ay geri dönük kredi kartı ekstreleri
  • 4 ay geri dönük maaş bordroları

Bu belgeleri sisteme yükledikten sonra randevunuza gidiyorsunuz. Görüşmeye girmeden, kargo için ödemenizi orada yapıyorsunuz. Ve görüşmede parmak izi verip fotoğrafınızı çektirip, pasaportunuzu ve checklist’i görevliye teslim ediyorsunuz. Artık haber gelmesini mailinizden takip edebilisiniz.

Şöyle bir notum var, biz tüm evrakların çıktısını alıp görüşmeye gittik ama kimse ne evraklara baktı ne de evrak aldı. Diğer bir notum da evrakların translate edilmesi gerektiğinde dair okuyacağınız notlar. Ben hiçbir evrağı translate etmedim. Hepsinin türkçesini ve ıslak imza gerektirenleri de ıslak imzalı halini yine türkçe haliyle yükledim. Sadece yukarıda da belirttiğim gibi sabıka kaydını sistem ingilizce veriyordu ki gereken evraklar içinde yoktu. Onu ingilizce yükledim.

Umarım hatırladığım kadarıyla yazdığım süreç size de yardımcı olur. Ben başvuru yaparken hiçbir bilgi bulamadım tamamen kendi kendime süreci tamamlamaya çalıştım. Birilerine kılavuz olabilmek adına da bu yazıyı hazırladım.

Bu arada TSLcontact sık sık süreci revize ediyormuş. Bu başvuruyu Şubat 2023 te yaptım, ve kaleme aldım. İleri bir tarihte iseniz süreçte değişiklikler yapılmış olabilir..

Bol şans, şimdiden iyi ziyaretler 🙂

Stajyer/sözleşmeli Olarak Girdiğim İşte Nasıl Kalıcı Olurum?


Öncelikle, artık okul hayatınız bitti/bitiyor. 3 aylık uzun tatil dönemleri geride kaldı. Henüz ev geçindirmeseniz bile, kendi paranızı kazanmak ve bütçenizi idare etmek sorumluluğundasınız. Burada güzel haber, eve destek olma zorunluluğunuz olmayacaksa hayatınızın en keyifli özgür dönemindesiniz.

Tatil dönemi bitti, ve artık daha ciddi bir dönem başladı. İş hayatı acımasız, dışarda bir çok iş arayan varken, elinize geçmiş staj/sözleşme fırsatına sıkı sıkı sarılın. Hele ki marka değeri yüksek bir firmada bu şansa eriştiyseniz kesinlikle bırakmayın.

Çalışma arkadaşlarınızı iyi gözlemleyin, süreçleri iyi anlayın. Çalışma hayatında sizden daima birşeyler talep edilemeyebilir, bu sisteme ben ne katabilirim diye düşünün buna göre ilerleyin. ‘işin olmayanı üstlenme’ gibi fikirlerle sizi zehirleyen toksiklere kulaklarınız kapalı olmalı. Çünkü ilk 10 yılda ne öğrenseniz kar. Kimse ders anlatır gibi size iş anlatmayabilir. (anlatmayacaktır da) Süreci sizin anlamanız gerekir. Bu nedenle mottonuz ‘bu benim işim değil’ yerine ‘yaptığım şirkete, öğrendiğim kendime’ olmalı.

Yaptığınız işi çiçek gibi yapmanız sizi öne çıkaracaktır. Çalışan gibi düşünmeyin, iş veren/yönetici gibi düşünün. İstenen işi o kadar iyi yapın ki, siz yönetici olsanız gözüyle son bir kontrol edip, hiç bir hata bulamadığınızda hazır diyebilin ve işi teslim edin.

Yöneticiniz sizden ne kadar çiçek gibi iş alırsa, o kadar yeni iş verecektir. Güveni o denli artacaktır bunu hiç unutmayın.

Daima sorun! Sormadan öğrenmek imkansız. Sormayan insan zayıf insandır, ne pahasına olsun sorun ama üslubunca sorun.

Gözlemlerinizi keskinleştirin, nerede gaza nerede frene basacağınızı anlamanız lazım. Cesaret iyidir, ama fazla cesaret ahmaklıktır. Yani denge, her daim denge.. Bu yetinizi geliştirmek için de çok okuyun.

İlla Proust okumaya gerek yok. Herkes Adler bilecek, Freud okuyacak insan doğasını çözecek diye bir şart yok. Roman okuyun, hikayesini sevdiğiniz birşeyler okuyun. Emin olun o anda bunun size faydası yok gibi görünse de uzun vadede çok faydalı olduğunu göreceksiniz. Okumayı hayat tarzınız haline getirdiğinizde zaten bir süre sonra ister istemez daha ağır kitaplara da merak duyacaksınız..

Dikkatle dinleyin, dikkat iş hayatında çok önemli. Kimse sizin elinize işi yazıp vermez. Detaylarda boğulmanız istenmez ama detayları farketmeniz istenir.

Yöneticiniz veya iş arkadaşlarınızı iyi tanıyın, hangi konularda ne gibi tepkiler verdiğini ölçün. İşi bol bol anlatıp detay vermekten kaçınmayan bir iş arkadaşı daima fikrinizi paylaşabileceğiniz kişidir. Bu kişi/kişilerle fikrinizi paylaşın, çoğunluktan farklı düşünüyorsanız (ki bence daha da değerli) aklınızdakini üslubunca söylemekten çekinmeyin. Farklı fikirler yeni süreçler doğurur, mevcut gidiş hattı iyileştirir sizi de parlatır.

Unutmadan eklemem lazım, stajyer / sözleşmeli demek yetişecek bir tohum demektir. Bu nedenle sizden istenen işlerde ne olur kopya çekmeyin. Sizden bunu isteyen kişi o kadar kabak gibi görüyor ki kopya çekildiğini.. Neticede o işi doğru yapmış olmuyorsunuz, kopya çekmiş oluyorsunuz ki bence bu tahmin ettiğinizin aksine negatif bir izlenim oluşturuyor. Ben olsam, ‘bu işi yapabileceğime emin değilim arkadaşlara sormamda sakınca var mı? yoksa anladığım kadarıyla mı yapayım’ şeklinde sorarım. Açık iletişim sadece iş değil, özel hayatlarımızda da önemli ve bizi iyiye götüren anahtarlardan biri..

Son olarak, deneyimlerimden hareketle şunu rahatlıkla ifade etmek isterim ki, köklü firmalardansa, yeni gelişen firmalar – yeni oluşumlar hem daha çok şey öğretir, hem de kariyerinizde daha hızlı ilerlemenize olanak sağlar.

Bu nitelikteki kişileri de firmalar genel olarak bırakmak istemez. Geçici olarak bulunduğunuz departmanda pozisyon yoksa bile, isteğiniz, çabanız ve nitelikleriniz akıllara kazınır ve size bir şekilde içeride bir pozisyon ayarlanmaya çalışılır.

En kötü ne olur biliyor musunuz? O şirkette iş bulamazsınız ama çok güzel referanslarınız olur. Elbet birileri sizi birilerine önerecektir.. 😉

Başarılarla dolu, farkındalığı yüksek güzel bir iş hayatınız olsun..

Bittim Benden Bu Kadar Akacak Su Durmaz Akar


Ne sevdadan döndü başım ne kaybettim kendimi
Hepsi poz hepsi unutmak içindi halimi
Hayatım karpuz kabuğundan bozma bir tekne mi
Beni rüzgarsız bıraksın

Yoruldum yıktım dağıttım elimle kurduğumu
Bugün vazgeçtiğimi niye dünden sorduğumu
Her olupbiteni böyle kadere yorduğumu
Anladım biraz utandım

Bittim benden bu kadar akacak su durmaz akar
Söylendiğim kader benim aptallığım
Yansın yanacak gemiler dönmem çok uzak geriler
Kaçtım kendi yoluma kalbim saklandığım

Bir yol var ki dönülmez gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Bir yol var ki dönülmez gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım

Ne sevdadan döndü başım ne kaybettim kendimi
Hepsi poz hepsi unutmak içindi halimi
Hayatım karpuz kabuğundan bozma bir tekne mi
Beni rüzgarsız bıraksın

Bittim benden bu kadar akacak su durmaz akar
Söylendiğim kader benim aptallığım
Yansın yanacak gemiler dönmem çok uzak geriler
Kaçtım kendi yoluma kalbim saklandığım

Bir yol var ki dönülmez gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım
Bir yol var ki dönülmez gözyaşım da silinmez
Doğrusu hiç bilinmez ne kadar yaşayacağım

Yüzyüzeyken Konuşuruz

DEGÜDER – Deprem Güçlendirme Derneği


DEGÜDER, 2019 yılı Ocak ayında kurulmuş olup amacı, topraklarının tamamına yakını deprem kuşağında bulunan ülkemizde, gereksinim duyulan her türlü binada, ulaştırma yapılarında, endüstriyel tesislerde, tescilli veya tescilsiz tarihi yapılarda, kıyı ve liman yapılarında yapısal ve yapısal olmayan elemanların depreme karşı güvenli ve dayanıklı hale getirilmesi için deprem mühendisliği teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlamak ve bu konu hakkındaki farkındalığı artırmak için çaba harcamaktır.

Derneğin sadece binalarda kentsel dönüşüme yatkın çalışmadığı hatta aksine, karbon ayak izini düşürerek, sürdürülebilirliğe katkı da sağlar şekilde, maliyet tasarrufu sağlayarak binaları güçlendirmeye yönelik çalıştığının altını çizmekte fayda var.

Dernek Başkanı Sinan Türkkan’ın çalıştayda paylaştığı demeç şu şekilde:

“Yeniden yapımla
gerçekleştirilen kentsel dönüşüm
yaklaşık 18 ay, güçlendirme ile
kentsel dönüşüm 6-8 ay kadardır.
Güçlendirme yapılması düşünülen
binanın maliyeti, yıkıp yapma maliyetinin yaklaşık üçte birine denk
gelmektedir. Binanın yıkılıp yeniden
yapılmasında müteahhit payı da
araya girdiğinden, mevcut konutlarda ciddi alan kayıpları oluşmuş,
yaşanamayacak küçüklükte pek çok
yapı ortaya çıkmıştır”

Yıkılıp yeniden yapılan binalarda KDV’nin yüzde 1, buna karşılık güçlendirme projelerinde KDV’nin yüzde 18 olduğuna da dikkat çekilmeli..

Tabi tüm bu çalışmaların realize olması için her şekilde ev sahiplerinin finansal kaynak yaratmaları gerekiyor. Ancak bu konuda devletin düşük faizle el uzatması şart..

Denilecek odur ki, bilim ve bilime katkıda bulunan tüm değerli bilim insanlarının açtığı yolda ilerlemek zor değil. Ve umut bilimde sevgili dostlar.. Bilimin çizdiği yolda, doğru kararlar alınabilir. Yeter ki bu felaketten sonra da rehavete kapılıp, dünya derdine düşmeyelim..

Kaynakça: Degüder Derneği Web Sitesi , Oksijen Gazetesi 109. Sayı – sy.2 – Mehmet Y. Yılmaz Köşe Yazısı

Büyük Sessizlik


Ben Yalova’lıyım. Depremi çocukken maalesef ki yerinde yaşamış bir bireyim. Göçükten çıkan çok yakınımız oldu. O bekleyişin, çaresizliğin kendini oyalama çabasının iç yakan boşluğunu hala hatırlıyorum. Nispeten şanslıymışız bugünlerde onu düşünüyorum, çünkü tek bir ilde felaket olduğu için yardımların gönderimi de şehri toparlamak da bir odak altındaydı ve belki de kolaydı..

Şimdi mevzu 10 farklı il. Herkes can hıraş elinden geleni yapıyor olsa da, hiç yardımın ulaşamadığı yerler var. Bu da maalesef afet koordinasyonunda ne kadar yetersiziz onun da bir emaresi.

Günün sonunda, ülkece yine aynı yerden vurulduk. Hızlı unutma, ders almama, para hırsı nedeniyle işe fesat karıştırma, koordine olamama..

Burnumun direği sızlamaktan düşecek sanırım.

Kelimeler kifayetsiz..

Karoşi


Merhaba sevgili okur,

Zamanın hızlı aktığı, ama gergin ama mutlu bir kaç günün ardından yine bir Cuma gününe gelmiş bulunuyoruz. Cumartesi günü çalışacaklar için maalesef istenen hissiyatı veremeyen bir gün olsa da, çalışmayacak herkes için neşeli, rahatlanmış pozitif bir gün.

Dünya Sağlık Örgütü 2021 yılında insan metabolizmasının mesai saatine karşı duruşunu araştırıyor. Alınan sonuca göre ortalama bir insan metabolizmasının haftada 55 saatten fazla mesaiyi ‘teknik’ olarak kaldıramadığı ortaya çıkıyor. ’

Covid öncesi, nasıl ki gripten ölümlerin oldukça ciddi bir oranda olduğunu bilmiyorsak, belkide bu yazıyla benzer bir açılıma ortak edeceğim sizi: 2016 yılında çok çalışmaktan ölen 745 bin kişi olduğu istatistiklere geçerken, 2016 dan sonra yapılan bir araştırmada maalesef bu oranda %30’luk bir artış olduğu görülmüş..

Çok çalışmaktan ölmek diye zikrettiğimiz kavram tamamen gerçek ve Japonlar buna ‘karoşi’ diyorlar.

Yeterince içinizi şişirdiysem, güzel haberi de ben vereyim bari 🙂 New York’lu gibi kariyer odaklı olmak artık out 🙂

İşte bu nedenle, kendinize durabilecek bir zaman bulmaya çalışmak lazım. Sadece durmak için 1 veya 2 gün izin almak benim son dönemde ziyadesiyle gündemimde.

Bu debdebeden çok yorulduğumu bir süredir hissediyordum ancak, son dönemde pilim iyice zayıfladı. 2012 yılının Ekim ayından beri bir gün bile aralık vermeden çalışmaya devam ediyorum. Evimize aldığımız çoğu eşya bile 10 senede yıpranabiliyorken, henüz hiç mola vermeden çalışmak neticesinde benim de yorgun hissetmeye biraz hakkım var sanki..

Haftasonu, keyifle acele etmeden ve plan yapmadan akışa kapılmanız dileğimle. Yavaşça gazdan ayağımızı çekip, tatlı tatlı fren yapabilemek gayesi ile.. Güzel kalın.

Çok Spot Göz Yakar Mı?


Herkese merhaba,

Bugün internette dolanırken, ‘haddini aş’ diye bir site ile karşılaştım. Kariyerinde değişim veya sıçrama yaşamak isteyen insanlara kariyer koçluğu yapan bir hanımefendinin kuruluşu.

İçerik çok güzel de, site baştan aşağı spot spot.. Mesela aynı içeriği blockchain ile değiştirsek harika olur. Veya drop-shipping içeriği de fazlaca oturur.

Belki olması gereken budur bilemiyorum bu konuda bir uzmanlığım yok. Bununla birlikte kişisel fikrimi paylaşmak istedim, bana her zaman bu kadar pozitif yanları spot edilmiş içerikler yavan geliyor. Daha da fenası yalan gibi algılıyorum bilinçaltımda ve uzaklaşıyorum.

Birşey tamamen iyi olamaz, birşey tamamen kötü de olamaz. Herşeyin siyah beyaz ve grilikleri vardır. Ve insanı cezbeden çoğu zaman o grilik yani bilinmezin cazibesidir diye düşünüyorum. Yani hep beyazın karşılığı ‘toksik pozitiflik’ bana göre..Düşünsenize, gökyüzü daima güneşli, ve hava daima orta sıcaklıkta olabilir mi?

Bugün için bu kadar .. Güzel kalın 🙂

Kablosuz Ters Şarj Özelliği


2023’ün ilk Cuma’sından herkese merhaba. 🙂

Yılınızın iyi başladığını temenni ederek size bu yıl ki ilk teknoloji yazımı sunuyorum.

Konumuz kablosuz şarj. Lakin burada bahsedeceğim telefonunuzu kablosuz şarj edebileceğiniz ekipmanlar değil, tersi şekilde, cep telefonunuzla (bu özelliği destekliyorsa) kablosuz olarak bir başka cihazı (akıllı saat, kulaklık veya farklı bir cep telefonu) şarj edebilme özelliği.

Nasıl oluyor?

Kablosuz şarj ekipmanlarındaki yetkinliği, cep telefonuna aktarmışlar. İhtiyaç halinde aynı ‘hotspot’ (kablosuz internet paylaşımı) gibi cep telefonunuzdan şarj paylaşımını açıyoruz ve diğer telefona aktarıma başlıyoruz.

Artık telefonsuz dakika bile geçirmek istemeyen bir toplum olduğumuz düşünülürse kesinlikle ihtiyaç halinde can simidi olacak güzel bir özellik.

Peki bu özellik hangi telefonlarda var? Şuanda Samsung, Xiaomi, Huawei gibi android tabanlı yeni telefonlarda mevcut. Tam listeye şuradan erişebilirsiniz. Iphone ise bir adım geriden geliyor maalesef. (hoş iphone ‘un şarjı bi kendine yetsin de.. demeden geçemiyorum 😀 )

Iphone’da ise bu konuda patent çalışmaları sürüyormuş. Iphone 15 ile birlikte bu teknolojinin gelmesi tahmin ediliyor. Öte yandan ipad gibi cihazlarda kalemi yandaki mıknatıslı kısma koyduğumuzda şarj edebildiğimizi biliyoruz. Yeni teknoloji ile kalemi ipad’in üstüne bırakmak yeterli olacakmış. Gelecek neler getirecek birlikte göreceğiz.

Cuma’yı bir şarkı ile anlat dense Erma Franklin ‘in aşağıdaki şarkısı ilk seçeceğim şarkılardan olur sanırım 🙂

İyi bir haftasonu geçirmeniz dileğimle, güzel kalın..

Sade Bir Yıl, Akışta Kalan..


Yeniyıl geldi hoşgelsin.

Bu sene büyük umutlarım yok, bir beklentiye de girmedim. Herşeyiyle 2023 yılını kabullenerek girdim. Varolduğu gibi, olması gerektiği gibi gelsin bakalım.

Bu negatif veya olumsuz bir tutum değil, aksine herşeyi kabullenerek ilerlemeye dair bir adım kendim için.

Benim bu seneki hedefim ‘denge’yi tutturmak ve korumak.

Herkese, gönlündeki gibi bir sene diliyorum.

Snoppy’nin demecini kendimce güncelleyerek seneye başlıyorum, iyi seneler..

Dünden öğren,

Bugünü yaşa,

Yarın için heyecanlan, hergün öğlen 20 dakika uyu 🙂

Yazan Snoppy, uyarlama Melis

Bi Kahve?


Çoğu zaman hiçbirşey bir kahvenin yerini tutamaz.

Sabahın erken saatinde, şehir uyanmadan sessizliği dinleyerek açık havada kahve içmek..

En can alıcı konuları konuşacakken bir türk kahvesiyle gündeme eşlik etmek..

Sabah enerjisiyle 2 saatte bir sürü iş yapıp, 10:30 da bir kahve molası vermek..

Zor bir toplantıyı gururla bitirince..

Akşam yemeğinin üstüne..

Geç bir Pazar kahvaltısının ardına..

Sabah okumaları yaparken..

Kahve ilaçtır, ama içilen zamana ama içilen insana göre daima bir tadı vardır.. Her anın hatırası başka saklanır hafızalarda. G

Güzel kalın..