Eski Foça, Mark Warner Phokaia ve Marsilya Meyhanesi


Gelelim yaz tatiline.. Bu sene nedense tatilimizi ayarlamakta çok zorlandık. Geçen sene Selimiye, Datça, İzmir, Ayvalık şeklinde bir tur yapmıştık ve mest olduğumuz bir tatil bırakmıştık ardımızda.. Çıta bu kadar yükselince, bu sene o kadar ikilemde kaldım ki.. Bir yandan da uzaklara gitmeye güç bulamadım ve yakın olsun istedim..

Eski foça’ya yakın olan, normalde İngilizlere rezervasyon yapan bir otele denk geldik. Normalde ancak İngiliz turistlerden kalan odaları Türklere açmaktalarmış, fakat bu sene TR kırmızı listede olduğundan (covid nedeniyle) tüm rezervasyonlar Türklere açılmış..

Otelin adı Mark Warner Phokaia. Ufak bir tatil köyü konseptinde.

Temizlik: Covid önlemleri oldukça iyiydi. Ama benim en çok takdir ettiğim ve etkilendiğim kısım tabi ki odaların temizliği oldu..

Deniz/plaj/havuz: İki ayrı plajı var, biri “silence beach” adından da anlaşılacağı üzere sakin-sessiz takılmak isteyenlerin tercih ettiği kısım bu taraftı. Diğeri ise iskelenin diğer tarafına denk gelen “family beach” ki bu da ailelerin tercih ettiği genelde çocuk popülasyonu fazla bir kısımdı. Maalesef denizi çok güzel değil. Kumlu olduğu için hızlıca bulanıklaşmasını sevmedik. Eğer tatil anlayışınız “iyi deniz” ise bu hotel sizi tatmin etmeyebilir. Ancak sürekli rüzgar olan bölgede olup denizin aksi şekilde daima sakin olması güzeldi. Çocukların rahatlıkla denize girebileceği tarzda, biraz yürüdükten sonra derinleşmeye başlaması çocuklu ailelerin tercih nedeni olabilir. Her iki plaj kısmında da minderli localar mevcut. Maalesef kumu kötü. Plaj kumu değil de inşaat kumundan hallice.. Denizin soğuk olduğunu söylüyorlar, ben soğuk deniz sevdiğim için bu yorumu yapamam ancak şunu diyebilirim, Sığacık (bu Sığacık mevzuuna da geleceğim 🙂 )veya Bozcaada denizinden sıcak, Marmara’dan soğuk. Havuza hiç girmedik, yorum yapmam doğru değil ancak ortalama büyüklükte bir havuzu vardı.

Yemekler: Otelin konaklama seçeneği tam pansiyondu (sabah-öğle-akşam). Sabah kahvaltısı 7:30-10:30 arası öğle yemeği 12:30-14:30 arası, akşam yemeği 19:30:22:00 arasıydı. Akşam yemeklerinde (tamamında) canlı müzik var.(Ney-Yan Flüt-Gitar şeklinde gayet iyiydi) Sabah kahvaltı ile öğle yemeği arası yakın olduğu için öğle yemeği ile akşam yemeği arasında acıkıyorduk. Bu noktada maalesef “Jetty Bar” pahalıydı. Bir kutu kola 20TL diyeyim siz devamını düşünün. Yemekleri detaylandırırsam; et yemekleri dışında yemekleri lezzetliydi, zeytinyağlıları güzeldi özellikle deniz fasulyesi, deniz börülcesi çok iyiydi. Tatlıları kötü olmakla birlikte çeşitlilik yeterliydi.

Personel: Biz Eylül’ün 1.haftası gittiğimiz için hotel süper kalabalık değildi. Personel iyiydi diyebilirim ancak yazın yüksek sezonda o personel talebi karşılar mı çok emin değilim. Yemek koyan arkadaşlar suratsızlığın zirvesiydi. Ancak diğer çoğu eleman güler yüzlü ve yardım severdi.

Etkinlik:Animasyon ekibi ellerinden geleni yapıyorlardı diyebilirim. Antalya’daki tatil köyleri kadar güzel ve sık organizasyonları olması Ege’de olduğumuz için beni şaşırttı. Çocuk organizasyonları nasıldı yorum yapamayacağım ama yetişkinler için hergün sabah 1 veya 1.5 saat Eski Foça’ya gidilip dönülen ücretsiz bisiklet organizasyonu vardı. Bisiklet sever bir aile olarak tamamına seve seve katıldık, İngiliz bisikletine binme deneyimi edindik, misafirlerle hoş sohbetler ettik, Kaan Bey’i de sevdik 🙂 Öğleden sonra ise 15:00-16:00 arası ücretsiz su sporları vardı. Yelken, rüzgar sörfü, kano.. Buna da katıldık ve bence temizlik sonrasında beni kalbimden vuran bu ücretsiz spor etkinlikleri oldu. Zaten ‘Mark Warner’ grubunun özelliği spor etkinlikleri ağırlıklı hoteller işletmesiymiş, bunu da yeri gelmişken not edeyim..

Lokasyon: Eski Foça’ya çok yakın, Yeni Foça’ya ise yaklaşık 15/20 km olan bence şahane bir noktada. Biz Eski Foça’yı çok sevdik, ve hotel’den her sabah bisikletle, akşam ise arabayla Eski Foça’ya kısa sürede gitmek mutlu etti.

Hotel’den Yeni Foça’ya da gitmek güzel oldu aslında. Yeni Foça daha yeni bir yerleşim bölgesi. Villa tipinde yapılaşma var. Eski Foça kadar bir albenisi olmasa da tam emeklilik yeri. Umarım hem Eski hem de Yeni Foça bozulmaz..

Otele dair söyleyeceklerimi toparlarsam, Foça’ya yine gitsem yine aynı hotelde kalırdım. Ama yarım pansiyon seçeneği olursa çok daha sevinirim, bence öğle yemeği gereksizdi (zamanlaması nedeniyle). Abartmak istemiyorum ama güneyde ziyadesiyle tatil köyü deneyimlemiş biri olarak adeta Ege’de küçük bir tatil köyü kurmuşlar.. İşletme değişmezse yine gider yine mutlu dönerim 🙂

Bu yazının bonusu ise Eski Foça’dan bir meyhane olacak. Marsilya meydanında ‘Marsilya Meyhanesi’ şiddetle tavsiyemdir. Biz Foça’da değil İtalya’da rakı içmiş kadar büyülendik. Taş evlerin arasında bu kadar güzel bir meyhane kurulabilirmiş. Abartıdan uzak, mezeleri lezzetli ve rakını kendinin getirebildiği bir meyhane düşünün. Fiyatlar nasıl mı? Mezeler 30 TL civarı, kalamar/karides 80TL civarı, evet kuver alıyorlar kişi başı 15 TL idi yanlış hatırlamıyorsam.. Gelenler çok nezih tipler. Mekan öyle.. Dışarıda rakı içmek bence deneyim, ve bu deneyime bu fiyatlar iyiydi. Yeniden gittiğimizde bir akşamımızı mutlaka burada geçireceğiz..

Yaz bitti bitiyor, son demler parklarda akşam sohbetleri ile tatlanıyor. Kendinize iyi bakın, ve bu güzel yaz sonu akşamlarını pas geçmeyin 🙂

Yorum bırakın